Hayat dolu bir komşumuz var; Fikriye Yenge. Balkondan balkona konuşmalarla başlamıştır muhabbetimiz. Sık sık onlara giderim bu sebepten. Çay eşliğinde dedikodu yaparız onunla. Bu sohbetlerden biri esnasında anlatmıştı öyküsünü. En büyük kız çocuğuydum. Görücülerim gelip gitmeye başlamışlardı. Bunun ne anlama geldiğini bilmiyordum. Annem iyi bir şey olduğunu söylerdi. Kız bakıyorlardı ona. Sonra verdi beni. Bir miktar da başlık parası aldı. Üzerinden bir ay geçti, düğünümü yaptılar. Tabii ben ne olduğunu daha tam anlamamıştım. Büyük kaynımın çocuklarının yaşları bana yakındı. Onlarla oyun oynardım. Sustu tekrar. Onunla da oyunlar oynardık. Hiç unutmam kaynanam çocuklarla dışarı çıkıp oynadığım için bana kızmıştı. Biraz da dövmüştü. Kocam mahzun durduğumu görünce, eline beş tane taş alıp yanıma gelmişti. Beş taş oynamıştık. Koltuğun üzerine duran dantele uzandı. Çayını aldı eline. Kısa bir süre elindeki bardakla oyalandıktan sonra dantel örtüyü işlemeye başladı. Uzunca bir sessizlik oldu. Hamileyken odun taşıdım, çamaşır yıkadım, koyun sağdım. Çocuk doğdu, benim çocuğumdu ama ben bilmiyordum çocuk nedir, nasıl Küçük Çocukla Seks Hikayesi Oyuncak bebek gibi gördüm hep. Emzirmeyi unutur oyun oynamaya giderdim. Kaynanam gelir, beni eve götürürdü. Derin bir nefes aldı. Elindeki tığ dans ediyordu adeta. Beni daha el kadar çocukken verdi elin oğluna. Bir gün gelip hatırımı sormadı.
ON DÖRT: EVCİLİK OYUNU
MUHTARIN OĞLU-Gay - ON DÖRT: EVCİLİK OYUNU - Wattpad Hikâyeniz nasıl başladı? Emzirmeyi unutur oyun oynamaya. Çocuk doğdu, benim çocuğumdu ama ben bilmiyordum çocuk nedir, nasıl büyütülür? 'da işyerimde beyin anevrizması geçirdim. Su almaya mutfağa gittim, bardağımı çalkalarken damarım patladı. Oyuncak bebek gibi gördüm hep. "Oğlum, kızım oldu, sutyenini kendim taktım" -Vakıf üniversitesine göndermeye karar verdik. Küresel göç hareketleri yılında nasıl değişecek? Ama beni dinden soğutmaktan başka hiçbir şey yapmadı. Büyük konuşmamak lazımmış. Neyse, önemli olan dövmeydi ve dövme görüldüğü anda dövme sahibinin hissettiği cool olma duygusuydu. Babamın olmadığı zamanlarda gizli gizli şal takıyordum.
MUHTARIN OĞLU-Gay
Hikâyeniz nasıl başladı? Sanki çocuk tatile değil de başka bir yere gidiyormuş gibi. Su almaya mutfağa gittim, bardağımı çalkalarken damarım patladı. 'da işyerimde beyin anevrizması geçirdim. Hüngür hüngür ağladık. Oyuncak bebek gibi gördüm hep. Çocuk doğdu, benim çocuğumdu ama ben bilmiyordum çocuk nedir, nasıl büyütülür? Ama o arada Günseli ve İnci Abla, sağ olsunlar, bizi teskin ettiler ve en. [TAMAMLANDI] Köye gelen Çınar öğretmen ve en saf duygularla ona aşık olan muhtarın oğlu Azat'ın hikayesi Aşkın, masumiyetin, heyecanın en saf haliydi. Emzirmeyi unutur oyun oynamaya.Neye ağladım biliyor musunuz? Zamanında benim fazlasıyla kalbimi kırdıkları için kalp ağrısının ne kadar kötü ve dayanılmaz olduğunu biliyordum. Hiç unutmam kaynanam çocuklarla dışarı çıkıp oynadığım için bana kızmıştı. Öğrenince neler olacak, tahmin bile edemiyorum. Gittiği ilk geceden beri odasına hiç girmedim. Annem kabullenmişti. Babam benim çocukluğumu çaldı. Diyelim evlendirdi devlet el koysun çocuğa. Hatta gittim, pazardan renkli renkli sutyenler aldım. Hayat dolu bir komşumuz var; Fikriye Yenge. Biz iki yıldır baba kız tatile yalnız gidiyoruz. El tırnaklarımda yaralar olmadı. Babasına gelince… Kızını sadece mail attığım fotoğraflarda gördü. Ben hastalanmadan önce anoreksiya oldu. Arkadaşlar da oğlumun gittiğini bildikleri için onlar da beni idare ediyorlardı, bunu da anlıyordum. Evet, tahmin ettiğiniz gibi üniversiteye gider gitmez kendime kurduğum yeni hayatımda açılacağım. Özel bir kolejde burslu okuyordu. Bu beni motive etti çünkü bu tek çıkar yolumdu. İnşallah kızımda bir bebeğe anne olur. İlkokulda, o zamanlar başörtüsüne izin verilmiyordu ve ben, sadece okulda başımı açabiliyordum. Anası olmayanın hiçbir şeyi olmuyor. Ben içim baştan yansın diye düşündüm. Ben okuyacaktım. Kaynanam gelir, beni eve götürürdü. Onlar bana alttan bakarken boyunları ağrımasın diye önlerinde diz çöktüm. Herkesin baskısına inat, tercih listeme bir tane bile tıp yazmadım ve hepsini mühendislik yazdım. En acınası durum ben erkek hocalarımın adlarını bile telefon rehberime kadın isimleriyle kaydediyordum. Onların bu oyunu merakını gözlerimi devirerek gülerek peşlerinden gittim. Hele Meral Ablama sonsuz minnetlerimi sunmak isterim. Eğitimine devam etmek isteyen kızın baskılara ne kadar direnebileceği belirsiz. İnanıyorum ki o gün gelecek…. İçimden haykırmak geliyor kendisine; Bak işte, hepimiz